önemli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önemi olan, mühim, ehemmiyetli

Örnek:

1. Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz.

1. Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz.

2. Politik, ekonomik, psikolojik ve askerî açıdan önemi olan, stratejik

önemlice

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önemli sayılabilecek kadar

Örnek:

1. Eğer önemlice bir iş olmuş ise plan kurar, tertip yaparlar.

1. Eğer önemlice bir iş olmuş ise plan kurar, tertip yaparlar.

2. Ciddi

Örnek:

1. İzmir'in B. ilçesine, önemlice bir soruşturma yapmak üzere görevlendirilmiştim.

1. İzmir'in B. ilçesine, önemlice bir soruşturma yapmak üzere görevlendirilmiştim.

önemlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemli olma durumu, ehemmiyetlilik, mühimlik

önemseme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemsemek işi

önemsemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Önemli saymak, önem vermek, mühimsemek, saymak

Örnek:

1. On yıl önce bunları çok önemserdim.

1. On yıl önce bunları çok önemserdim.

önemsemezce

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Önemsemeyen bir biçimde

Örnek:

1. Hiç, diyorum, önemsemezce ve ezik, en umarsız gülüşümle.

1. Hiç, diyorum, önemsemezce ve ezik, en umarsız gülüşümle.

Telaffuz : önemseme'zce

önemsemezlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önem vermezlik, mühimsemezlik

önemseniş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemsenme işi

önemsenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemsenmek işi

Örnek:

1. Bu hadise para meselelerinin aşırı bir şekilde önemsenmesine sebep oldu.

1. Bu hadise para meselelerinin aşırı bir şekilde önemsenmesine sebep oldu.

önemsenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Önem verilmek, üzerinde durulmak

önemsetme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemsetmek işi

önemsetmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Önemseme işini yaptırmak

önemseyebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemseyebilmek işi

önemseyebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Önemseme ihtimali veya imkânı bulunmak

önemseyiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemseme işi

önemsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önemi olmayan, ehemmiyetsiz

önemsizce

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önemli sayılmayacak kadar

önemsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemsiz olma durumu, ehemmiyetsizlik

önerebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önerebilmek işi

önerebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Önerme ihtimali veya imkânı bulunmak

önerge

İlgili Kelimeler:

değişiklik önergesi, gensoru önergesi, güvensizlik önergesi, sözlü soru önergesi, yazılı soru önergesi, yeterlik önergesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meclis, kongre vb. resmî bir toplantıda, herhangi bir konu veya sorunla ilgili olarak bir öneride bulunmak için üyelerden biri veya birkaçı tarafından başkanlığa verilen, oya sunularak karar verilmesi istenen yazılı kâğıt, takrir

Örnek:

1. Üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri bir tam gün geçtikten sonra oylanır.

1. Üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri bir tam gün geçtikten sonra oylanır.

önerge vermek

Anlamı:

1. bu tür bir yazıyı ilgili meclis veya kongre başkanlığına sunmak, takrir vermek

öneri

İlgili Kelimeler:

yasa önerisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce, teklif

2. İncelenmek için ileri sürülen şey, teklif

öneride bulunmak

Anlamı:

1. önermek, teklif etmek

önerilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önerilebilmek işi